Çevrimiçi Kız Solo / Zoe Sugg Kitap Yorumum

ÇEVRİMİÇİ KIZ SOLO
Özgün Adı: Girl Online: Going Solo
Yazar: Zoe Sugg
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Goodreads Puanı: 4,05
Sayfa Sayısı: 334
Arka Kapak Yazısı: 
"Penny yeni okul yılına başlarken dünyayla tek başına yüzleşmeye hazırdır. Noah turneyi yarıda bırakmış,Penny dahil kimseye haber vermeden ortadan kaybolmuştur. Bu yüzden Penny yeni arkadaşlar edinme ve sanat okulunu da gezme umuduyla Megan'ın Londra'daki davetini kabul eder.
Genç kız, başkalarına destek olarak kendi sorunlarından kurtulabileceğini düşünür. Arkadaşlığına her zamankinden daha çok ihtiyaç duyan Elliot'a ve sahne korkusuyla boğuşan Posey'e yardım etmelidir. Peki, İskoç delikanlı Callum, Penny'i asıl derdinden kurtarabilecek mi? Noah'nın gölgesi peşini bırakmazken Penny yoluna devam edebilecek mi?"
***
Herkese yeniden merhaba! Bugün sizlerle benim çok sevdiğim serilerden biri olan Çevrimiçi Kız'ın sanırım son kitabı olan Çevrimiçi Kız Solo yorumumu paylaşacağım.
Çevrimiçi Kız, ilk kitabıyla benim gönlümü fethetmiş bir kitaptı.Entrikadan uzak, sıcacık ve masalsı bir kitaptı. İkinci kitabı da çok severek okumuştum. Üçüncü kitabını da seveceğimden emin bir şekilde aldım. Aslında şöyle komik bir şey var, kitaplardan uzak kaldığım şu bir sene içinde doğal olarak ÇK Solo'dan haberim yoktu. Bu seneki İzmir Kitap Fuarı'nda Pegasus standının önünden öylesine geçerken gördüm. Neredeyse çığlık atacaktım çünkü en sevdiğim serilerden birisi ve yeni kitabından haberim yok? Ama zaten fuara yalnızca çizgi roman alma amacıyla gittiğim için ÇK Solo'yu fuarda almadım. Fuarda almadığım gibi sonraki günlerde yine bu kitabın varlığını unuttum. Geçenlerde kitapçıda alacak bir kitap arıyorken görüp hemen aldım. Hızlı okuyabileceğim ve beni yeniden eski okuma tempoma döndürecek bir kitap arıyordum. Çevrimiçi Kız'dan daha iyi bir kitap olabilir miydi? Olamazdı. 
ÇK Solo'ya gelecek olursak: Noah, kimseye haber vermeden turu yarıda bırak inzivaya çekiliyor. Kitabın başlangıcında ve belli bir yere kadar kimse Noah'tan haber alamıyor. Bu sırada da Penny, kafasını dağıtmak amaçlı Megan'ın yanına Londra'ya gidiyor. Onun okulunu görmek için falan. Ve burada yeni karakterlerimiz karşımıza çıkıyor. Callum ve Posey. Olaylar da buradan sonra gelişiyor.
Öncelikle bu kitapta tanıdığımız Callum'dan bahsetmek istiyorum. Kendisi -tahmin edersiniz ki- Penny'den çok hoşlanıyor. Kısa bir flört dönemi geçiriyorlar ve aslında kitabın çoğunluğu Penny'nin
Callum'la ilgili ne karar vereceği ile ilgili oluyor. Callum okuduğum anda çok sevdiğim bir karakter oldu. Penny'le ortak özellikleri olan bir karakterdi. O da fotoğrafçı ve Penny'le fotoğrafçılıkla ilgili konuşmaları falan benim çok hoşuma gitmişti. Ama yine de kitaba dahil olduğu ilk andan itibaren onun Penny için doğru kişi olmadığını bir anda anlıyorsunuz. (Noah gelince bunu çok çok daha iyi anladım.) Korkmayın bunu Penny'de anlıyor ve kitapta bariz bir aşk üçgeni gerçekleşmiyor.
Posey ise Penny'e çok benzettiğim bir karakter oldu. O da Megan'ın okulundan bir kız, oyuncu. Ama ağır bir sahne korkusuna sahip. Bu noktada da Penny devreye giriyor ve ona sahne korkusunu yenmesi için yardımcı olmaya çalışıyor.
Penny'e gelecek olursak. Benim küçük kızım. Onu gerçekten çok seviyorum. Eğer gerçek olsaydı çok iyi arkadaş olacağımıza bu kitapta biraz daha emin oldum. Çok naif, çok iyi ama eğer ona veya arkadaşlarına bir kötülük yapılırsa da sessiz kalmayan bir kız. Bu kitapta da ilk iki kitaptaki çizgisini asla bozmadı. İlk kitaba oranla büyüdüğünü hissedebildim açıkçası daha mantıklı düşünebiliyordu bence. Fotoğraf ve blog hala en büyük tutkusu. Bu kitaptaki Çevrimiçi Kız blog yazıları en harikasıydı. Hepsi çok ilham verici ve güzeldi. Ayrıca kitapta geçen ve bence bir insanın hayatı hakkında yapabileceği en güzel yakınmayı paylaşmak istiyorum. Okuduğumda çok gülmüştüm;
Neden ailesiyle üç odalı bir evde yaşayan ve hafta sonları Starbucks'ta çalışan sıradan insanları kendime çekemiyordum?


Elliot ise hala mükemmel. Eminim onunla da çok iyi arkadaş olurdum. Bilmiyorum sanırım bu kitabı karakterleri yüzünden çok seviyorum çünkü hepsi hayatıma dahil olsalar çok çok yakın arkadaş olacağım karakterler. Gerçekçi bir yanı var hepsinin.
Noah'la ilgili pek bir şey söylemek istemiyorum. Spoiler vermek istemem ve büyüsü bozulmasın okuyacaklar için.
Kitap genel anlamda çok güzeldi. Zoella'nın da ilk kitaba göre yazımının daha iyiye gittiğini düşünüyorum. Betimlemeler, Penny'nin blog yazıları, diyaloglar... Çok güzeldi. 
Kitapta Penny, ailesi ve Elliot'la birlikte İskoçya'ya gitti. Ah o kısımları büyülenerek okudum. İskoçya gitmeyi en çok istediğim ülkelerden birisi. Kitabın bir kısmının orada geçiyor olması bu kitabı beğenmemi sağlayan diğer bir ögeydi. 
Klasik bir Çevrimiçi Kız kitabıydı. İngiltere'de bir aşk ütopyası olarak düşünebilirsiniz. Diğer iki kitap için de söylediğim gibi günümüz peri masalı diyebilirsiniz. Okurken kendinizi iyi hissedebileceğiniz kitaplar. Ağır bir anlatımı yok, ağır bir konusu yok. Bu yüzden okurken sizi yormayacaktır. Reading slump'taysanız bence sizi bundan kurtarabilecek bir seri.
Eğer ilk iki kitabı okumadıysanız ya da yorumumu merak ederseniz; Çevrimiçi Kız için tıklayın. Çevrimiçi Kız Turnede için tıklayın. 
Benim Çevrimiçi Kız Solo için yorumum bu şekildeydi. Siz eğer okuduysanız benimle düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz. Başka bir yazıda görüşmek üzere!
Puanım: 5/5!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dikenler ve Güller Sarayı & Sis ve Öfke Sarayı / Sarah J. Maas Kitap Yorumum

Gümüş Alevler Sarayı | Sarah J. Maas Kitap Yorumum

1984 / George Orwell Kitap Yorumum + Çokça Alıntı