Kitap Melezleri ile Blog Turu #1 Ölmek İçin 13 Sebep / Jay Asher Kitap Yorumu + Yurt Dışı Kapakları

ÖLMEK İÇİN 13 SEBEP
Özgün Adı: Thirteen Reasons Why
Yazarı: Jay Asher
Yayınevi: Artemis
Goodreads Puanı: 4,06
Sayfa Sayısı: 302
Arka Kapak Yazısı:
"Geleceği stop tuşu ile durduramazsınız. Geçmişi geri saramazsınız. Sırrı öğrenmenin tek yolu play'e basmak.
Hannah Baker ölmeden önce birkaç kaset doldurmuştu. İntiharının nedeni olarak gördüğü kişilerin adları bu kasetlerde gizliydi.
Clay Jensen, Hannah'ın doldurduğu kasetlerle ilgili hiçbir şeye karışmak istemiyordu. Hannah ölmüştü. Sırları da onunla birlikte gömülmeliydi.
Ancak Hannah'nın sesi, Clay'e kasetlerde onun da adının geçtiğini söyledi. Clay gece boyunca kasetleri dinledi.
Öğrendiği şey, hayatını sonsuza dek değiştirecekti.
Clay Jensen'in ilk aşkının son sözleri."
***
Herkese yeniden merhaba! Bugün Kitap Melezleri Blog Turu ile okuduğum ilk kitap olan Ölmek İçin 13 Sebep yorumumu sizlerle paylaşacağım.
Ölmek İçin 13 Sebep'te, Clay Jensen'ın ilk aşkı Hannah Baker'ın aklına ölüm düşüncesinin nasıl girdiğini, buna kimlerin sebep olduğunu okuyoruz. Hannah, intihar etmeden önce ardında tam 13 kaset bırakıyor. Ve bu kasetler sırayla, kasetlerin içinde ismi geçen o 13 kişiye ulaşıyor. Herkes dinliyor, Hannah'ya kendisinin ve diğerlerinin ne yaptığını öğreniyor ve kasetleri bir sonraki kişiye gönderiyor.
Clay Jensen'da bir gün evinin önünde üzerinde hiçbir isim olmadan bu kasetleri buluyor. Kasetleri dinlemeye başlıyor ve bizlerde bütün kitap boyunca hem Hannah'nın kasetlerini dinliyor hem de Clay'in duyduklarına verdiği tepkileri ve Hannah ile ilgili hatırladığı anıları okuyoruz.
"Ve sen, şanslı sayı on üç, sen kasetleri doğrudan cehenneme götürebilirsin. Hangi dine inandığına bağlı olarak, belki seninle orada görüşürüz."
Kitabın konusu en spoilersız şekilde böyle anlatılabilir sanırım. Şimdi de Ölmek İçin 13 Sebep hakkındaki yorumuma gelecek olursak...
Ölmek İçin 13 Sebep tarzında fazla kitap okumuyorum. Yani fantastik veya distopya olmayan tarzda kitaplar. Yine de bu tarzda da okuduğum birkaç kitap var. Ama şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki Ölmek İçin 13 Sebep, içlerinden en iyisiydi.
Öncelikle, kitap akıyor. Yani nasıl olduğunu anlayamadan kitabı yarılamış oluyorsunuz. Gece okuyorsanız, uykunuzun gelmiş olması umurunuzda bile olmuyor. Yani kitap kendini her durumda, her şekilde okutuyor. Bunun sebebi bence, kitabın çoğunlukla Hannah'nın kasetlerinden oluşması ve kasetlerin oldukça yalın ve sade bir anlatıma sahip olması. Hızlı ve kolay okunabilir kitapları çok seven birisi olarak Ölmek İçin 13 Sebep bu özelliği ile daha da çok sevdiğim bir kitap haline geliyor. 
Ölmek İçin 13 Sebep beni çok fazla etkiledi. Normalde sanırım Hannah'nın yaşadıklarının ve bunu anlatış tarzının beni etkilemesi ve ağlamama sebep olması gerekirdi ama hayır. Elbette Hanah'nın yaşadıklarına üzüldüm ama beni asıl ağlatan ve etkileyen kısımlar çoğunlukla Clay'in düşünceleri ve yaptıkları oldu.
Clay kesinlikle Hannah'ya bakış açısı düşünüldüğünde harika bir karakterdi. Clay Jensen'a bayıldığımı söylemem gerek. Şöyle bir şey var ki, Clay hakkında söylenecek çok şey var ama kitapla ilgili hiçbir şeyi bozmak istemediğim için geriye söylenecek hiçbir şey kalmıyor. Şunu bilin ki Clay Jensen, şu ana kadar okuduğunuz hiçbir erkek karaktere benzemiyor; en azından benim için öyleydi.
"Vazgeçen birini dinliyorum. Tanıdığım biri. Hoşlandığım biri. 
Dinliyorum. Ama yine de çok geç kaldım."
Hannah ise... Kitapta bir yerden sonra, kasetleri dinlerken (okurken) o depresif ve intihar etme düşüncesi kafasına iyice yerleşmiş kız duygusunu alabiliyorsunuz. Hannah için üzüldüm, bunu kabul etmeliyim. Yaşadıkları kolay şeyler değil ve ben Hannah'yı çoğu zaman, yani yaptığı şeyler konusunda sonuna kadar haklı buldum. Onu haklı bulmam da Hannah Baker karakterini sevmemi sağladı. Tamam, belki intihar pek de doğru çözüm olmayabilirdi ama sadece kaset doldurma ve onu intihara sürükleyen kişileri hayatları boyunca vicdanlarıyla baş başa bırakma fikri bile onu sevmeme yetebilir. 
Kitapla ilgili asıl sevdiğim ve beni bu kitaba bağlayan şey hiç kuşkusuz sonu oldu. Kitabı okurken, daha en başında bile, sonu hakkında ve en son kişi hakkında bir sürü tahminde bulundum. Sayfa sayısı ilerledikçe teorilerime yenileri eklendi, bir öncekilerin gerçekleşemeyeceğini anladım ama bir sonraki teorimin -son teorimin- kesinlikle gerçekleşeceğine çok inanmıştım. Gerçekleşmedi! Hiçbir teorimin uzaktan yakından kitabın sonuyla alakası yoktu. Ne o son kişiyi tahmin edebildim, ne de en sonunda olan şeyi. Şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki, şu ana kadar okuduğum kitaplar içindeki en klişe olmayan ve en anlamlı son Ölmek İçin 13 Sebep'in sonuydu. Sonunda da çok ağladım. Hatta ilk defa son sayfaya bile post-it koydum. Evet, bu biraz komik ama son sayfadaki o paragrafı sürekli açıp okumaya ihtiyacım var!
"Beklediğin bir şeyle karşılaşınca hayal kırıklığına uğramak zor."
Ölmek İçin 13 Sebep'in yurt dışı kapakları ise, yukarıda gördüğünüz şekilde. Kapaklar sırasıyla Amerika, Birleşik Krallık, Sırbistan, Bulgaristan, Almanya, Endonezya, İsveç, Vietnam ve Kore'ye ait. Ülkemizdeki kapağı çok fazla beğendim. Ama yine de Bulgaristan ve Endonezya kapaklarını da kitabın içeriğine çok uygun olduğunu düşündüğüm için fazlasıyla beğendim. 
Sonuç olarak, Ölmek İçin 13 Sebep kuşkusuz her anlamda çok beğendiğim bir kitap oldu. Hiçbir eksiği yoktu. Karakter harikaydı, kurgu zaten başlı başına mükemmeldi. 'Herkes okusun!' diyebileceğim nadir kitaplardan birisi. 
Ayrıca son olarak, Artemis yayınlarına, tur hazırlama sürecimizde bize çok iyi davrandıkları ve desteklerini esirgemedikleri için de çok teşekkürler!
Puanım: 5/5!
Tur Takvimiz ise şu şekilde;
22 Haziran | Kitap Yorumu + Ön OkumaKitaptan Blog
23 Haziran | Kitap Yorumu + Alıntılar Siyahsimsiyah Kitap
24 Haziran | Kitap Yorumu + Yazar TanıtımıSürrealist Okuyucu
25 Haziran | Kitap Yorumu + Film Olsaydı Kimler Oynardı? Kitaplı Dünyam
26 Haziran | Kitap Yorumu + Yurt Dışı Kapakları Açelya'nın Kitapları
27 Haziran | Kitap Yorumu + Okumak İçin 13 SebepOkuyan Vampir




Yorumlar

  1. Şu an herkes kitabın dizi uyarlamasını izliyor. Ben de izlemek istediğim için kitabını okumayacağım. Kitabını okuduktan sonra uyarlamasını izlersem beğenemiyorum.

    Kitabı okurken bundan çok güzel dizi ya da film olur diye düşünmüş müydün merak ettim :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya ben film olur diye düşünmüştüm aslında çünkü sınırlı bir konusu var. Film kurguya göre daha iyi olur gibi gelmişti :) Ben diziyi izlemedim ve sanırım izlemeyeceğim de çünkü kitabın ben de çok ayrı bir yeri var, dizi sanki bunu bozacakmış gibi geliyorx

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dikenler ve Güller Sarayı & Sis ve Öfke Sarayı / Sarah J. Maas Kitap Yorumum

Gümüş Alevler Sarayı | Sarah J. Maas Kitap Yorumum

1984 / George Orwell Kitap Yorumum + Çokça Alıntı